BizBize

Said Nursi’nin siyasetten uzak durması, onun doğrudan bir siyasi parti, ideoloji ya da hareket içinde yer almaması, ancak toplumsal meselelerde ahlaki ve manevi bir duruş sergilemesi anlamına gelir. Bu tutum, Nursi’nin dini ve manevi çalışmalarını siyaset üstü bir çizgide tutma isteğinden kaynaklanır.

Bu Tavrın Temel Nedenleri:

  1. İslam’ın Evrensel Değerlerine Odaklanma:
    Said Nursi, İslam’ı siyasetle sınırlandırmanın dinden uzaklaşmaya yol açabileceğini düşünmüştür. Ona göre İslam, siyasi çekişmelerin ötesinde, bireylerin manevi ve ahlaki gelişimine rehberlik eden evrensel bir dindir.
  2. Birlik ve Bütünlük Vurgusu:
    Nursi, Müslümanların birlik içinde olması gerektiğini savunmuş ve siyasetle ilgilenmenin ayrılıklara neden olabileceğine dikkat çekmiştir. Farklı siyasi görüşlerin Müslümanlar arasında fitne ve bölünmeye yol açabileceğine inanmıştır.
  3. Dünyevi Güçten Uzak Durma:
    Nursi, dünyevi güç ve iktidarın geçici olduğuna ve asıl önemli olanın Allah’ın rızası için çalışmak olduğuna inanmıştır. Bu yüzden, kişisel çıkarlar veya siyasi kazançlar yerine insanları imana, ahlaka ve güzel ahlaka yönlendirmeye öncelik vermiştir.
  4. Manevi ve Ahlaki Eğitimin Önemi:
    Toplumun manevi olarak yükselmesinin, siyasi başarıdan daha önemli olduğunu savunmuştur. Ona göre, toplumu değiştirecek en güçlü etken, insanların kalbinde ve zihninde meydana gelecek manevi bir değişimdir.

Said Nursi’nin Sözleriyle:

“Şeytanın hilelerinden birisi de müminleri siyasete teşvik ederek, onların ahiret amellerini dünyevi çıkarlara alet etmektir.”
Bu söz, Nursi’nin siyasetin ne kadar dikkatle yaklaşılması gereken bir alan olduğunu vurgular.


Sonuç:

Said Nursi’nin siyasetten uzak durması, onun dini ve ahlaki bir önder olarak kalmasını sağlamış, İslam’ın evrensel mesajını her kesime ulaştırma çabasını pekiştirmiştir. Nursi, manevi değerlerin siyasi çıkarların önünde tutulması gerektiğini savunarak, toplumun ruhunu inşa etmeye odaklanmıştır. Bu yaklaşım, günümüzde de Risale-i Nur talebeleri tarafından benimsenen bir ilkedir.

Said Nursi’nin “siyasetten uzak durma” ve dini, manevi değerleri siyasetin üstünde tutma fikrini benimseyen birçok meşhur kişi ve alim vardır. Bu anlayış, genellikle dinin siyasetten bağımsız olarak, bireyin ahlaki ve manevi gelişimine odaklanması gerektiğini savunan kişilerde görülür.

1. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî

  • Felsefesi: Mevlânâ, insanın iç dünyasına yönelmesini ve aşk, sabır, hoşgörü gibi kavramlarla manevi olgunluğa ulaşmasını savunur.
  • Siyasetle İlişkisi: Mevlânâ, dönemin siyasi çalkantılarına rağmen, siyasi kavgaların ötesinde kalmayı tercih etmiştir. Ona göre, esas olan insanın kalbini arındırmasıdır.
  • Sözü: “Ne olursan ol, yine gel!” diyerek her kesimden insanı kucaklayan bir anlayış sergilemiştir.

2. Rabindranath Tagore (Hindistan)

  • Felsefesi: Hint düşünürü ve şair Tagore, insan ruhunun gelişimini siyasetin üstünde tutmuş, insan sevgisi ve manevi yükselişi savunmuştur.
  • Siyasetle İlişkisi: Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde, Gandhi ve Nehru gibi liderlerle aynı dönemde yaşamış olmasına rağmen, siyasi aktivizm yerine sanat, eğitim ve kültür yoluyla toplumun bilinçlenmesini savunmuştur.
  • Sözü: “Gerçek özgürlük, insanın kendi ruhunu tanımasında yatar.”

3. Mahatma Gandhi

  • Felsefesi: Gandhi, siyasetle ilgilenmesine rağmen, şiddetsizlik (ahimsa) ve manevi temizlik gibi değerleri merkeze koymuştur.
  • Siyasetle İlişkisi: Gandhi’nin siyaseti, manevi değerlerle iç içedir. O, siyaset sahnesinde bile ahlaki ve dini öğretileri öne çıkararak bir liderlik sergilemiştir.
  • Sözü: “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol.”

4. Tolstoy (Lev Nikolayeviç Tolstoy)

  • Felsefesi: Tolstoy, hayatının ilerleyen dönemlerinde siyasetten tamamen uzaklaşmış ve köylülerin hayatına yönelerek dini ve ahlaki bir yaşam sürmeyi tercih etmiştir.
  • Siyasetle İlişkisi: Tolstoy, siyasi sistemleri reddetmiş ve insanın ahlaki ve manevi olarak kendini geliştirmesinin daha önemli olduğunu savunmuştur.
  • Sözü: “İnsan, kendi ruhunda değişim yaratmadıkça dünyayı değiştiremez.”

5. İmam Gazali

  • Felsefesi: Gazali, ilim, ahlak ve tasavvufun insanı olgunlaştıracağını savunmuş, siyasetin ise ruhu kirletebileceğine dikkat çekmiştir.
  • Siyasetle İlişkisi: Gazali, Selçuklu döneminde yaşamış olmasına rağmen, doğrudan siyasete karışmamış, sultanlara ve devlet adamlarına nasihat vererek manevi bir rehberlik yapmıştır.
  • Sözü: “Dünyayı değiştirmeye gücün yetmezse, kendini değiştir.”

6. Martin Luther King Jr.

  • Felsefesi: Martin Luther King, manevi değerlerin ve barışçıl direnişin siyasi kazanımların önünde olması gerektiğini savunmuştur.
  • Siyasetle İlişkisi: King, siyasetle iç içe olmasına rağmen şiddetten uzak durarak ahlaki üstünlüğü elinde tutmuştur.
  • Sözü: “Karanlık karanlığı defedemez; bunu yalnızca ışık yapabilir.”

7. Yunus Emre

  • Felsefesi: Yunus Emre, sevgiyi ve hoşgörüyü temel alan bir derviş olarak, insanlara manevi öğütler vermiştir.
  • Siyasetle İlişkisi: Yunus, savaşların ve siyasi çekişmelerin olduğu bir dönemde yaşamış, ancak siyasetten uzak durarak, halkın manevi olarak güçlenmesini istemiştir.
  • Sözü: “Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz.”

8. Nelson Mandela

  • Felsefesi: Mandela, siyaset sahnesinde aktif olmasına rağmen, halkına manevi bir lider olarak hizmet etmiş ve barışı sağlamayı her şeyin önünde tutmuştur.
  • Siyasetle İlişkisi: Mandela, siyasi lider olsa da affetme ve barışma yolunu benimseyerek siyaset üstü bir rol oynamıştır.
  • Sözü: “Düşmanlarınızı özgür bırakmadıkça kendiniz özgür olamazsınız.”

Ortak Noktalar:

  • Siyasetten Uzak Durma: Bu kişiler, doğrudan siyasi hareketlerden uzak durmuş, ancak toplumun manevi ve ahlaki gelişimini sağlamak için çaba göstermiştir.
  • Birleştirici Rol: Ayrımcılıktan kaçınarak, her kesime hitap etmeyi hedeflemişlerdir.
  • Bireyin Gücü: Toplumsal değişimin, bireyin kendi iç dünyasında başlayacağına inanmışlardır.

Sonuç:

Said Nursi gibi birçok düşünür ve lider, siyasetin toplumları bölebileceğine, ancak maneviyatın ve ahlakın insanları bir araya getireceğine inanmıştır. Bu anlayış, insanın bireysel olarak kendini geliştirmesine ve topluma manevi bir katkı yapmasına olanak sağlar.